X

İLK KEZ OROSPU OLMAYAN BİR KIZ SİKTİM

Bundan yıllar evvel, Akdeniz’in sevimli bir tatil kasabasında yazlık bir evimiz vardı. Yaz aylarında oraya gider, tüm yaz tatilimizi orada geçirirdik. Ergenlik yaşlarındayken sitemizde oturmakta olan komşumuzun kızına aşık olmuştum. Aynı arkadaş grubu içinde takılıyor, grup halinde geziyorduk. Ama benim O’na karşı pek çok özel hislerim vardı. Fakat O bunların farkında değildi. Reddedilmek ve arkadaş çevresinde alay konusu olmak korkusuyla da bir türlü açılamıyordum.

Derken bir gece Ahmet adında bir arkadaşımızla benim aşık olduğum kız ortadan kayboldular. Meğerse iskeleye gitmişler ve öpüşmüşler. Ertesi gün Ahmet olanları arkadaş grubu içinde ballandıra ballandıra anlattı. O an içimden Ahmet’i öldürmek geçti. Tabi böyle bir vahşet hiç bir zaman yaşanmadı. Tabi aşık olduğum kız duruma çok ama çok bozulmuştu. Kız resmen yıkılmıştı. Diğer arkadaşlarımız da Ahmet’in yaşadıkları özel anları anlatmasını doğru bulmuyordu. Ama olan olmuştu bir kere.

Ne yaparsınız ki kızcağızı teselli etmek bana düşmüştü. Aslında O’na da kızgındım. Ama ne yaparsınız ki aşıktım. Hem aramızda bir ilişki yoktu. Kızdan hangi sıfatla hesap soracaktım ki? Hem yaşananlar tam anlamıyla gençlik hatasıydı.

Fakat zaman geçtikçe kız ile aramızda yakınlaşma başladı. “Beni bu dünyada en iyi sen anlıyorsun.” falan demeğe başlamıştı. Kısa bir süre içinde biz çıkmaya başlamıştık. Artık arkadaş grubu içinde beraber takılmak bizi açmıyordu. Çok zaman kalabalıklardan kaçıyor, başbaşa kalmak için fırsatlar yaratıyor, tenhalara kaçıyorduk. Aklımda hep Ahmet ile iskelenin üzerinde yaptıkları vardı. O’na hem kızıyor, hem aynı şeyleri yapmak istiyor ama bunları yaparken de hem Ahmet’in düştüğü pozisyona düşmek istemiyor, hem de O’nu incitmek istemiyordum.

Ben bu kadar ince düşünürken, bir gece O bana, “Yaa, sen ne biçim bir erkeksin?” dedi. Bir türlü onu öpmüyormuşum. Ben de ona cinselliğin ikinci planda geldiğini, önceliğin aşk olduğunu falan anlatmaya başlamıştım. Sanırım o da bana bıyık altından güldü. Tabi haklısın falan dedi. Çok sonraları fark ettim ki, aslında böyle konuşmakla yanlış yapmışım. Ama o gece ilk kez öpüştük ve hatta elbise üzerinden taze göğüslerini sıkıştırma fırsatı buldum.

O yaşlarda daha önce bir kaç kez kadınlarla beraber olmuştum, ama hepsi para karşılığı genelevlerde yapılmış, çok ucuz ve çok adi sekslerdi. Bir kızla hiç seks yapmadığımdan ne kadar ileri gidebileceğim ve nerede onu korkutacağımı tam olarak kestiremiyordum. Buyüzden üzerimde bir ürkeklik vardı. Daha sonraları itiraf ettiğine göre bu ona çok da çekici gelmiş.

Birinci ayımızı doldurduğumuz günün gecesinde kutlama yapmaya karar verdik. Ben bir şişe şampanyayla sahilde başbaşa kutlama yapmayı teklif ettim. Amacım sahilde alkol aldıktan sonra kum tepelerinden birinin arasına, gecenin de karanlığındanda istifadeyle gizlenerek sevişmekti. Zaten evlere gidemiyorduk, çünkü ailelerimizden birisi mutlaka evde oluyordu.

Şampanyamızı aldık, sahildeki şezlongların üzerinde ikişer veya üçer bardak şampanya içtik, ona biraz daha tenha bir tarafa gitmek istediğimi söyledim. Niyetimi o da anlamıştı. Çapkınca gülüşlerle başta biraz naz etti sonra aniden ayağa kalkarak elimden beni karanlığa doğru çekti. Karanlıkta kaybolmuştuk.

Kum tepelerinin arasında kendimize sota bir yer bulduk. Hemen yere oturdu. Ben de yanına. Bir iki dakika öylece oturduk. Sonra birbirimize baktık ve şehvetle dudaklarımız buluştu. Bir birimizi deliler gibi öpüyorduk. Tükrükler çoktan birbirine karışmıştı. Bir benim dilim onun ağzının içinde define arıyordu, bir onunki benim ağzımın içinde. 15 – 20 dakika deliler gibi öpüştük. Tabi bu arada ellerim memelerini tişörtünün üzerinden okşuyordu. Artık daha ileri gitmenin zamanının geldiğini anlamıştım. Çünkü nefesi iyice hızlanmıştı. dudaklarından ayrılıp, boynuna yöneldim. Boynunukah öpüyor kah yalıyordum. ellerim memelerini okşuyor, oradan beline göbeğine iniyordu. Ellerimi bacaklarının arasına koyduğumda ateş gibi yandığını fark ettim. Çok şaşırmıştım. Daha önce birlikte olduğum orospuların amları hiç böyle yanmıyordu. Hatta bazıları sikişmeye başlamadan önce amlarını tükrüklüyorlardı.

Bacaklarının arasını uzun uzun okşadım. Sürekli alev alev yandılar. Derken belini okşarken usulca ellerimi arkasından tişörtünün içine soktum ve sıyırdım. Sütyeniyle yanımda yatıyordu. Deliler gibi göğüslerini öptüm, okşadım, yaladım. Sonra ellerimi arkasına geçirip sütyenini çözmeye çalıştım. Fakat o da ne? Bir türlü sütyenini çözemiyordum. Bana güldü. Biraz doğrularak sütyenini kendisi çözdü. Tekrar kumların üzerine kendini bırakıverdi. Gencecik memelerini görünce kalp atışlarım hızlanmıştı. Direk yumuldum. Bu arada o da boş durmuyor, beni okşuyordu. Diğer yerlerim neyse de, şortun üzerinden aletimi okşaması çok hoşuma gitmişti.

Halimizi düşünebiliyor musunuz? Kumların üzerinde iki genç. Ben şort – tişört, o sadece altında bir tayt, üstü çıplak, sevişiyoruz. Aklıma filmlerde gördüğüm sahneler geliyor ve onları yaşamak istiyordum. Fakat eldeki bulgurdan da oluruz korkusuyla, gel senin ağzına vereyim falan diyemiyordum. Ama o devamlı benimkini üstten okşuyor ve beni sürekli zevkte tutuyordu. Cesaretimi topladım, memelerinin arasını ışlak ıslak yaladıktan sonra biraz doğruldum ve benimkini çıkarttım. Bir an durdu ve yaptığımı anlamaya çalıştı.

Bir hamlede göbeğinin üzerine oturdum. Benimkini memelerinin arasına koyarak, ellerini göğüslerini sıkıştıracak şekilde yerleştirdim. Gözlerini kapattı, başını arkaya doğru attı. Ben de ileri doğru uzanarak göğüslerinin arasında gidip gelmeye başlamıştım. Tam tükrük kurumuştu ve hafif hafif acı vermeye başlamıştı ki, aletimin ucunda ıslaklık hissettim.

Bir de baktımki, kafasını kaldırmış gelip gittikçe benimkini yalıyor. Bu durum çok hoşuma gitmişti. Daha fazla şevk ile yapmaya devam ettim. Aklıma acaba ağzına alıp almayacağı geldi. Durdum. biraz daha ileri kaykılarak aletimin tümünü ağzına ittirdim. Hiç problem çıkarmadan tümünü aldı ve resmen somurmaya başladı. İyice başım dönmeye başlamışdı. O yerde yatarken üzerinde aletimi ağzına uzatarak daha fazla duramazdım. Fakat ağzından çıkmak da istemiyordum. Ensesinden tutarak kendimi soğuk kumların üzerine bıraktım. Şimdi ben altta yatıyordum ve üstte, o beni emiyordu. Üstü çıplaktı fakat altında halen taytı vardı.

Yavaşça uzandım, ellerimi tam taytının lastiklerinin arasına sokmuştum ki irkilerek ellerimi tuttu. “Ben de seninkini yalamak istiyorum, 69 yaparız.” dedim. Kesin bir ifadeyle reddetti. İyice gözüm dönmüştü. Artık tamamını istiyordum. Fakat bakire olduğunu düşündüğümden işimin olmayacağını tahmin ediyordum. Ama benimkini de artık bir yerlere sokmam ve boşalmam lazımdı. Hem gerçeği gibi olsun istedim, hem de belki de onu da biraz daha tava getirir, en azında bir ters ilişki yakalarım diye umarak bacaklarının arasına girdim. Şaşırmıştı. Üstünde tayt olduğu halde bacaklarının arasında gidip gelmeye başladım. Nefesi iyice hızlanmıştı. Belli belirsiz inlemelerle hırlıyordu. Fırsat bu fırsattır dedim. “Taytın benimkini acıttı, taytı çıkartalım. Nasıl olsa külotun var. Söz veriyorum sana istemediğin bir şeyi yapmayacağım. O külotu hiç çıkartmayız.” dedim. Kabul etti.

Artık incecik donunun üzerinde gidip geliyordum. Sıcaklığını aletimle hissedebiliyordum. Dudakları iyice açılmış ve ıslanmıştı. Külotu sırıl sıklamdı. Benimkini de ıslatıyordu. Şıpır şıpır sesler geliyordu. İyice kayganlaştığından şüphelenerek kafamı eğdim ve baktım, meğerse külotu gidip gelmelerimden iyice sıyrılmış, ben am dudaklarının üzerinde gidip geliyormuşum. Durumu fark edince iyice tahrik oldum. Tam boşalacaktım ki, “Ufff… yeter daha fazla dayanamayacağım!” dedi. Doğruldu. Yıkılmıştım. Tam da zamanında böyle şey yapılır mıydı?

“Bak, bana söz ver, bu tamamen aramızda kalacak. Kimseye söylemeyeceksin. Sır!” dedi. Nede olsa sütten ağzı yanmıştı. Şimdi ayranı üfleyerek içiyordu. “Tamam.” dedim. Yarın akşam daha iyilerini yaparız diye düşünürken külotunu tamamen çıkarttı ve tekrar kumların üzerine uzandı. Şok olmuştum. Benden ne istiyordu acaba? “Gelsene, Sana hepsini vereceğim.” dedi. Derin bir şoktaydım. Kımıldıyamıyordum. Aşık olduğumu düşündüğüm kızın bakire olmadığını keşfetmiştim. O yaşımdaki aklımla şoktaydım. Elimden tuttu, beni üzerine çekti. Neredeyde kımıldıyamıyordum. “Hadi ama!” dedi. Sonrada aletimi tutarak, başını dudaklarının üzerine koydu. Bana sadece ittirmek kalmıştı. Yüzünde tatlı bir gülümsemeyle gözlerimin içine derin derin baktı.

Tanrım diyordum kendi kendime. Orospu olmayan bir kadınla ilk kez beraber oluyordum. Çok heyecanlıydım. Deliler gibi üzerinde gidip geliyordum. O kah gözlerini kapatıyor, kah açıyordu. Ama belli olan bir şey vardı ki, o da onun bu işten müthiş zevk aldığıydı. Heyecanımdan bir türlü boşalamıyordum. Tam çok yoruldum artık bırakayım derken titremeye başladığını fark ettim. İlk kes bir kadın benimle sevişirken boşalıyordu. Hem sevinmiştim, hem de şaşkınlığım bir kat daha artmıştı. O boşaldıktan sonra durdum. Beni ensemden tutup kendine çekti. Dudaklarıma yapışarak beni uzun uzun öptü. Halen içindeydim. “Sen sanırım halen boşalamadın? Ben senin için bir kez daha yaparım, devam et!” dedi. Tekrar başladım. Dinlenmiştim de zaten. Uzun uzun gittim geldim. İlkinde kendini tutmuştu. Ama bu sefer daha rahat davranıyordu. Daha yüksek sesle, daha uzun uzun iniltiler geliyordu. Bacakları yoruluyor kah bacaklarını omuzuma koyuyor, kah yanlara açıyor, bir belime doluyor, bir havalara dikiyordu. Her farklı pozisyonda tahrik oluyordum. Ama ben birtürlü boşalamıyordum. Ben bunların hiçbirini orospularla yaşamamıştım. Resmen şoktaydım.

“Sen pozisyonu sevmedin sanırım!” dedi. Bir yılan kıvraklığıyla altımdan sıyrıldı, ne olduğunu anlamadan önümde domalıverdi. arkadan amına girmemi istiyordu. Bütün arkası kum içindeydi. Yanaştım. Fakat bir türlü denk getiremiyordum. Çok tecrübesisdim. İlk kez arkadan bir kadına yanaşıyordum. Eliyle tuttu, yolu gösterdi. Biraz becerdim, çıktı. Tekrar soktu. Bir türlü beceremiyordum, beceremedikçe de moralim bozuluyor, şevkim kaçıyordu. Halbüki filmlerde ne kadar da kolay yapıveriyorlardı.

Bana döndü, “Yeter. Uzan yere.” dedi. Uzandım. Üzerime çıktı zıplamaya başladı. Çok hoşuma gitmişti. ben de onun ritmini tutturmaya başladım. Ben hızlandıkça o da hızlandı. Derken onu biraz havaya kaldırıp, alttan sert vurmanın ne kadar zevkli bir şey olduğunu farkettim. Sanırım ağzımdan iniltilerle birlikte küfürler de çıkmaya başlamıştı. “Evet, evet. Yapabilirsin!” diyordu.

İyice gözlerim kararıyor, gözlerimin üzerinde ve beynimde şimşekler çakıyordu. Boşalacaktım. Ama boşalırken üstte olmalıydım. Sert bir hareketle onu yere devirdim ve üzerine çıktım. Hızla, hırsla, durmaksızın dibine kadar sokuyordum. Hatta imkanı olsa taşaklarımı da içine sokacaktım. İyice içinde durdum, geliyordum. O da yine zangır zangır titremeye başlamıştı. Aklıma korunup korunmadığı geldi. Çıkarttım. Çıkarttığım anda da boşalmaya başladım. Hemen arkamdan o geldi. Arka arkaya boşaldık. Oluk oluk, dolu dolu, kıvamlı kıvamlı göbeğinin üzerine boşalıyordum. Bir yandan da iyice boşalayım diye elimle otuzbir çekiyordum. Sanırım o güne kadar hiç o kadar çok boşalmamıştım. “İyi oldu dışarı boşaldığın!” dedi. Korunmuyormuş.

Yaz bitene kadar hemen hemen her gece beraber olduk. Ama hiç biri o ilk gecenin büyüsüne sahip olamadı. Sonradan söylediğine göre o gece defalarca boşalmış. Yaz bittiğinde farklı şehirlere dönmek zorunda kaldık.

Sonra farklı üniversitelere gittik. İkimizinde farklı sevgilileri olmuştu. Uzun yıllar pek görüşemedik. Yada eskisi gibi görüşemedik. Yaz tatillerinde karşılaşıyorduk ama hem eskisi kadar çok kalamadığımız için, hem de ikimizinde farklı sevgilileri olduğu için eskisi gibi bir türlü olamadık bir daha. Zamanla birbirimizi unuttuk. Bir tek o ilk gece unutulamadı. Yada en azından ben unutamadım. Yıllar sonra farklı insanlarla evlendik, ikimizinde akran birer oğlu var. Sanırım o geceyi o da unutamamış. Çünkü oğluna benim adımı koymuşlar

Categories: Genel
admin: